Müfredata Dönüşen Toplum

Mekanik Müfredat

Dünya eğitim sistemlerinin en fazla  tartışılagelen konularının belki de başında müfredat konusu yer alır. Müfredat, gençler için karar alıcılar tarafından içeriği çerçevelenmiş, onlar adına her konuda en iyisine karar verilmiş ve kendisine uyulması talep edilen bir metindir. Kendisi sürekli kendisini oluşturanlar tarafından güncellenerek zamanın ruhunu yakalamaya çalışır. Sihirli bir kelime olarak tüm eğitimcilerin kendisi hakkında az çok kafa yorduğu bir tür beyin jimnastiğidir. Bu kelimeyi duyan her eğitimci üzerinde yorum yapmadan duramaz. Bu talimatlar, yönetmelikler ve arzu edilen kazanımlar bütünü, belirli mekanlarda belirli saatlerde ve yine belirli kaynaklarla belirli bir insan tipini amaçlar. Sanki gençler bir malzeme, müfredat bir fabrika, diploma ise arzu edilen çıktıdır. Sanayi devriminin mekanik yasasıdır müfredat. Ona maruz kalanın konu hakkında ne fikri alınmıştır, ne de söz hakkı verilmiştir. Öğrenci tamamen edilgen bir şekilde onun için onun adına verilen kararları uygulaması beklenen bir tür biyolojik makine olarak kabul edilir.

Organik Öğrenme

Doğa bize öğrenmenin en güzel yolunun yanılmaktan geçtiğini evrim sayesinde göstermiştir. Hata yapmak verili koşullar içinde avantaja çevrilebilir. Bunu başarabilen yani davranış değişikliği sergileyen canlılar evrilmiştir. Evrilmek kendi içinde gelişmeyi müjdeler. Bir sonraki adım bir öncekinden ileride, avantaj sağlayan ve yeni nesile aktarılandır. Doğa en büyük öğretmenimiz olarak bize canlılığın karadaki ilk temsilcileri olan bitkiler ve ağaçlar vasıtasıyla ders vermeye devam etmekte. Kökler bizim için  belki de en uygun metaforlardır. Ağaçların gelişimlerinin esas mimarlarıdır. Gözle çoğu zaman görülmeseler de hem ağacın kendisini hem de yer yüzünü 400 milyon yıldır dönüştürmeye devam ediyorlar. Biz eğitimcilerin buradan alacağımız bir ders daha yok mu? Bizler hayat boyu öğrenmenin içeriğini belirlerken ağaçlardan neden ilham almayalım? Kökler bizlerin kendi köklerimizi bulmamıza, oluşturmamıza, yaymamıza vesile olabilir mi?

Kök düğümleri doğal yapılar olarak içinde bulundukları ortamın şartlarına göre şekillenen ve büyüyen yapılardır. Birbirleriyle deneme yanılma yoluyla ilişkiye geçerler ve bir ağ oluştururlar. Bu ağ dikey bir hiyerarşi ile değil yatay bir çoğulculukla ama her bir düğümün kendi patikasını belirleme hürriyetiyle şekillenir.

Kök düğümleri eğitim modelinde de öğretim programı uzmanlar tarafından daha önceden kararlaştırılmış içerik tarafından belirlenmez. Öğrenme sürecine katılanlar tarafından gerçek zamanlı olarak ortaya çıkan ihtiyaçlar ve katkıların müzakeresi sonucu yapılandırılır. Bu topluluk eğitim programının kendisi gibi davranarak, kendi öğrenme hedefini, tıpkı köklerin değişen çevresel koşullara verdiği tepkiye benzer olarak, doğaçlama yoluyla şekillendiren, yapılandırılan ve yeniden oluşturan bir yapıdadır.

Kök, soyağacı benzetmesinin zıddıdır. Kök kısa süreli bellek ya da belleksizliği çağrıştırır. Kök çeşitleme, genişleme, fetih etme, yakalama yoluyla işleyen bir yapıdır. Grafik sanatlar olan çizim ve fotoğrafçılığın tersine, kök yapı bir harita gibi çoklu giriş yolları, çıkış yolları ve kendine ait uçuş hatları olan daima değiştirebilir, dönüştürebilir, bağlanabilir, tersine çevrilebilir bir şekilde oluşturulmalıdır. (Deleuze and Guattari 1987, 21)

Bu model ile, eğitim sistemleri bir topluluk bağlamsal bilginin haritası yoluyla bugün değişen ve gelişen bilginin yeterince esnek bir eğitim programını oluşturabilir. Bu etkin bir topluluğun yaşayan eğitim programı ayrılabilir, bağlanabilir, tersine çevrilebilir, değiştirilebilir ve çoklu giriş yolları ve çıkış yollarına sahiptir. 1

Organik Müfredat

Kısacası Rhizome yani kök düğümü yapısı yatay olarak genişleyen, dikey örgütlenme modeline zıt bir yapıdır. Çoğulcudur, demokratiktir ve bütüncüldür. Bir yere bağlı veya bağımlı değildir. Canlıdır, esnektir, güncellemeyi yapan güncellemeyi alan ile aynıdır. Her bir kök tıpkı doğadaki gibi sonlandırılmamış , diğer kök uçları ile ilişkili, sürekli gelişen bir yapı oluşturur. Hiçbir kök parçası diğerinden daha önemsiz veya ikincil değildir. Köklerin birbirlerinden olan farklılığı ortak bir yapıda bulunmanın aynılığı ile birlikte hayat bulur. Kök düğümlerinde herkese yer vardır. Gelişmek için her kök diğerine ihtiyaç duyar.

Eğitim sistemlerimizin teknolojinin ölçülemez hızına uyum sağlayabilmesi için içeriğin organik olması üzerine düşünmeliyiz. Öğrencilerimizin içeriğin belirlenmesinde karar vericiler olarak yer almasını, çağdaş pedagojik yaklaşımın bir müjdesi olarak görmeliyiz.  Biz eğitimcilere düşen görev,  tüm demokratik süreçlerde olduğu gibi doğru kararların alınması için  fikirlerin çoğulculukla tartışıldığı öğrenme ortamlarını  sağlamaktır. Organik olan her şey hayat doludur ve hayat hepimizin gerçek okuludur.

Kaynakça

1.http://davecormier.com/edblog/2008/06/03/rhizomatic-education-community-as-curriculum/

İmaj: pazarlamasyon.com/images/content/merkeziyetsiz-yapi-nedir.png

Müfredata Dönüşen Toplum” için bir yorum

Yorum bırakın